solucanlar kefen tanımaz
çoğunuz ihtiyar girecek toprağa
pörsümüş (bayat)
kiminiz genç
diri(taze)
hepiniz çıplak
..minnacık bi kız yaşardı kocaman bi ormanda.. korkardı, konuşmazdı,
gülmezdi,aglamazdı.. anlam veremezdi kocaman ormanın yalnızlığına.. bilmezdi
garip yaratıkların konuştuğu dili..
-'arkadaşım Üsteem..' dedi karanlık bi sabahta, onun dilini konuşan tanıdık
bir ses..
-'tata!'
gülümsedi somurtan kız.. aydınlandı ormanın küçük bir bölümü...
kayboldu korkusu yavaş yavaş.. önce rüya gördüğünü sandı ne işi vardı
tatanın bu ormanda..
-'yinemi rüya?'
--'hımm' dedi kendine 'bu tatanın rüyası..'
-'evet tata'
bir yerlerden hatırladığı sıcak güvenilir günlerin havası vardı rüyada
insana mutlu hissettiren.. özlediğini farketti bu duyguyu, bu muydu eksik
olan ormanda? cevaplayıp sorularını sakince
yumuşacık uykunun derinliklerine bıraktı tata'yı, uyusundu yorgundu belli ki
o da..
ama.. biraz daha mı aydınlıktı sanki sabah :)
Cocostar
...devam eden bir öykü bu. En az sizin kadar sıradan insanların kahramanlıklarını anlatan, ama kısık sesle,duyabilene.