akar=uzar

ruhundan bedeninin
yeterince uzaklaşması
ölüm demek
bazen ölüme yaklaşmak gerek
kendini bilmeden
ruhsatsız
orman arazisi
ve fark edilmek
aynı suyun üstünde beklentiler
ölüm kayıp ayıp
suyun üstündekiler
sudan hafifler
suyu anlamak gerek
ben geçmişimle kurduğum kanalım
su akar
ben birikirim
su olduğumu bilmem
su beni bilmez
su tanımaz önüne geleni
kendine katar
ben
bilmez

ne veriim abime?!

şairsen içmelisin
içiyorsan şairsin hala
her şeyi söyleyebilmelisin
sen yine de duyduğuna inanma

şanlı erkek marşı ya da ereksiyon eğrisi

(sopa penistir
sağır şiddet dediğin
kalın ve yalın bir sopa)

ihtiyarlar başın

ihtiyarlarsın başının ihtiyarlamasından
her aynada

yumuşamak yakışmaz erkek adama
basursun
basur ol
miden kanamadı mı hala

uyuma.. taşı
ve yaşa
ve yaşa istemeden (belki zulmetmeden kendine)
yaşa
yaşa
yaşa
kurduğun zindanlarda
dızzt
saraylarda
(yaşa)
kimseler bakmazken
saraylarda (ya
şa) kimsesiz
saraylarda(y...)
sessiz.

işi bıraktım

fuhuş bir yaşam biçimidir.
hiç biriniz belki çok azınız
kurtulacak orospuluktan
hiçbirimiz belki çok azımız
konuştuğumuz kişiyiz aslında
durduğumuz yerde başlayacak yaşam
harekete geçmenin tam zamanı


ne var ne yok



















anlattığın kadar uzaksın
anlattığın kadar mısın
bırak anlaşılsın
nietzche bir aptaldı ben bir aptalım
şehvet tam ortamda
kemiklerim eriyor
ez ez ez bastığın yere bakma emi
üçüncü tekil şahıs

kendine dolar kollarını 
dokunulmaz
ne cüzzam ne verem
çemberin ortasında boşluk
ulaştığı yerde başlar yeniden
dokunamaz
varlığı yokluğu anlaşılmaz

tam am lan!

olduğun y erde kal
o lduğun yerde kal
o ld  u  ğun y er  de   k    al

tam

bağışla

suya öfke karışıyor
taşıdıkların taşıyor
karışıyor toprağa ve aya
zehrini yut
yut zehrini ve sus
ebediyet kumsalına il ayak basan mısın
ilk sabırsız sen değilsin
toz
ayaklarımın altında burnumdan soluduklarım
yaklaşma
korkuyorum
şüphe ve özlem ve kibir ve elem
sus
-turamaz bildiklerin öğrendiklerini
saklayamaz
sayıklarsın sayıkla
söyle
yaşa
yaşa
yaşa
zor geliyor anlatmak hislerimi
hep kötü
hep hain
suclu hep
utanan üzülen merhamet edenlerin hepsi artık aramızdalar
bağır istersen
ya da bayıl
benden medet umma

yolsuz

dedim gülüm yoluna git
dedi yolum yol değil
dedim gülüm yoldan çıkanlar yol aramazlar

Destur

efendim,sosyal hayat mağduruyum
usandım aynalardan
...
tanrılar ne yapar bilmem
ben tanrı olsam manzarası güzel bir ev isterim
mermer üstü soğuk beynim kemikle korunur benim
...ahh ben...
çok önce daha sen yokken
sana boşlukta salınan
ve binlerce yıl da geçse üstünden
yerini yurt edinen
ağaç ya da çimen değil
kırılmış bir dal kadar emin kendinden
...
önceyi sonrayı çıkar(a)t aklından
an be an al beni
ister patla ister yan boğul
ama izin ver

mat


























*
havanın içine doğdun
sana denizleri verdik.

**
herkesi aynı dertle boğuşur sanan
ne alacak tadını yediğinin
yediklerini çiğneyen kim
kim onu doyuran
doyan
kim

***
dünyevi suskunluk bırakmışken yerini
hane halkı ahlakına
kimseler var her yerde artık her kimseler
kimseyi incitemeyenler, tanrının adıyla ceza kesenler, tanrının adıyla hükmedenler, hak sahipleri, ev sahipleri ve hayat sigortaları
yol arayan elektrik, rüzgarsız havada uçurtma, ufalanan kaya, ıslak kum
ölü bedenler toprak altında
ölü bedenler ateş altında
ölü bedenler suda
ölü bedenler içerisine hapsolmuş ruhlar
dışı zombi içi hayalet
bedeninde hapis başkasının zihniyle
gözler(z)indan akanlar soğuk algınlığı
bir damla gerçek göz yaşı söndürecek tüm ormanı


düş taşı!


gel düş üstüme
üstüme düş gel
üstüme gel düş
düş gel üstüme
gel üstüme düş
düş üstüme gel

ölürem ha!

...küresel ısınmanın, faili meçhulların, ahlaksızlıkların yolsuzlukların namussuzlukların baş sorumlusudur Pazartesi.
O'nu Salı takip eder.Üçüncü sırada Çarşamba vardır.
Perşembe ve Cuma ilk beşin diğer elemanlarıdır.
İki gün dinlenir ve kaldığı yerden devam eder koşullu kalabalık.
Efendinin tanrıyı tahtından indireceği gün yakındır.
Koca bi ülkeyi sel basar, arka bahçesine havuz yaptırırken birileri.
On yüz bin milyon hesap gelir restoranda. İtiraz edilir.
Çocuklar açlıktan ölür ya da ekmek kuyruğunda donar.Doğal karşılanır.
Dünya'yı bok götürmektedir. Birileri kuzey kutbuna göz dikmiştir.
Birileri artık yeni gezegenler bulmanın zamanıdır der.
Hızla tükenir kaynaklar,soyu tükenir hayvanların, bitkilerin.
Anne çocuğuna sahtekar olmasını tembihler, güçsüzü ezmeyi güçlüye saygı göstermeyi öğretir.
Ezilenin karşısında durur herkes.
Düşenin dostu olmaz!
Kimse başına gelmeden felaketlere kafa yormaz.
Herkesin bir işi vardır.
Meşguldür kendi derdiyle herkes.
 Hayaller çocukçadır. Boşunadır hayaller.
Yapılacak işler vardır,alınacak terfiler,öpülecek kıçlar vardır. Susulacak gerçekler.


...biz bu sınırları niye çizdiik?!
seni daha iyi görebilmek içiin

ufalanır heceler

yalnız değilim yalancıyım dedi adam
korkmuyorum karanlıktan

an(l)ı yaşam

gün olacak belki

gün olacak karnı doyanlardan uzak

anlaşılır tek bir şey söyleyeceğim ve duyacak bunu bütün mahalle
ve anlayacak biliyor musun
işin garibi de bu zaten anlayacak diyorum olm sana bak
anlıyor musun

aynı anda

...herşey aynı şey
ben beyaz bir atlettim
renk verdin bana
ezkaza aynı makinada yıkanmıştık