HaciAbi-Hızır

 Yanlış yerde duruyoruz dimi haciaabi

Aşk bu değil dimi haciaabi

haciaabi canım yanıyor

Nefesi önce alıyorduk dimi haciaabi

sonra veriyorduk dimi haciaabi

ııı ben sonra vereyim o zaman

size de zahmet olmasın madem

haciaabi üzerimden iner misiniz

siz yine gelmiştiniz dimi haciaabi

ee o zaman daha bir şenlikliydiniz

ben de büyümüşüm görmeyeli dimi haciaabi

haciaabi şurdan börek, fındık, leblebi bir şeyler alır mısınız

üzerinize afiyet ben aşık olmuşum da

bu işin içinde ben de varım dimi haciaabi

her yere siz mi bakıyorsunuz, yoksa sadece belli bir bölge mi size ait haciaabi

sizin de toplumda bir yeriniz var dimi haciaabi

yoksa böyle buyrun lütfen, ben zaten bir sonraki durakta ineceğim

lütfen buyrun bak valla

tesadüf en fazla iki metre büyür derler

burada bir nefes iki ışık yılı

gökyüzü zararı karşılar dimi haciaabi

haciaabi kalın bu sefer gitmeyin

ben size şimdi bi çay demlerim

Yeşil

muhabbet olur

aşk olur

aşk, olsun dimi haciaabi

yanalım

aşk olsun dimi haciaabi

yanalım

haciaabi aşk olsun

Aşk, Ol! dedi bana

duydum. Oldum

Aşk, Öl! dedi bana

sen de duyuyorsun dimi haciaabi

haciaabi yanalım                                   (2018 Nisan başları)

Çalarsan hırsız olursun; seversen aşık...

...batarayak açtı güneş, 
Mesele tutuşmada, dedi yaşlı çoban. 
Tutuşursa yanar. Kuru da yanar, yaş da yanar. 
Üç yavru kedinin birbirini ısıtması karlı havada Aşktan sebepti.
Çalış! dedi çoban. 
İşle! 
Arı gibi avare Vızılda sen de Aşk ile,
Isınırsın... 

yayın başlığı

hep geri dönmek istiyorum
olmuyor
korkuyorum komşulardan
ben
barış istiyenlerden hoşlanmiyorum
öldürülebilirler
öldürülebiliriz hoşlandık diye birbirimizden
ulan böyle de yazı mı yazılır
bi zen mastırı tutsa ya elimden
boğa mıyım neyim
bir apartmanın bodrum katında mutluluğu arayan gözlerimi cilaladım
ne kaldı geriye
etiket fiyatının yarısına satılan ziyan
baş köşeye koyun beni
sürmanşetten yuvarlayın
kuru yük gemileriyle denize açılanların cesaretlerine
pehh!!
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%9Cnlem_i%C5%9Fareti


ah yakamoz

denizin jöleli saçları
loş ışığın bacağına değmesi gibi gıcıklıyor içimi
ölü bir domuz gibi sürüklenirken vapur
Bostanlı'dan Konak'a doğru
ben vurdum zannediyordum
ki adını bilmediğim bir gezegenle
haber yolladı güneş:
sabah yine geleceğim gecenin tadını çıkar

bu ne be!

vıcık vıcık akıntıda çoşkun yaşam
çürümeye başlar her olgunlaşan
sindirdikçe dönüşüyor yediklerine
yedikleri mi çıkıyor içinden
o mu kalıyor geriye
yedikçe içinden mi çıkıyor
hepsi mi yoksa bu başına gelen
varlığını bütünlüğünü koruyor
haa bir de ölümden korkuyor
falan filan
yanlışlıkla öldü
sen sorasın diye değil yani
bilmeden öldü
cevap veremez
acıtıyordu başı
kesip attı uzağa
başsız gidilmeyecek kadar uzağa
yanlışlıkla öldü her şey
acıtınca yanlışlıklar
sırtın kaşınınca sürtüverirsin ya bi yere
işte öyle acıtınca yanlışlıklar
bilmeden öldü
birden bire öldü
bir'den bir'e
selam gibi sabah gibi
erken öldü
çok erken
en çok erken
daha çok erken derken öldü
uyumak istemişti sanmıştın
hani biraz daha lütfeen dersin ya yataktan çıkmayasın gelir
gözlerini açmazsın ki uykun kaçmasın
açsaydı gözlerini ölür müydü yine
bilmeden öldü
yanlışlıkla
habersiz öldü her şey
hani bi haber verseydiniz festival düzenlerdik

kendini doktor zanneden sülük

sülük kendini doktor zannetmez

-şikayetiniz?
--damarlarım tıkanmış
-kim söyledi?
-- tıp
-duyamadım kulaklarım tıkanmış
--tıp
-konuşanın ağzına kuş girsin
....
-teslim olmayanlar esir alınıyor
--esirken teslim olunabiliniyor olmak mümkün mü peki?
-haa?!
...
-çok güzelsin
...
-aç gözlerini bak bana
--dinliyorum
-baksana
--evet bakıyorum
-niye öyle bakıyorsun?
--bak dedin diye
...
-şimdi gidiyorum ama döneceğim
--gitme
-gitmezsem dönemem
--dönme
...
...ve rapunzel kesti saçını


 bir kaç parça bir şey aldı yanına
döndü
açtı kapıyı
çıktı kulenin dışına